RAHİM AĞZI KANSERİ VE BELİRTİLERİ

Rahim ağzı (serviks) kanseri, rahim ağzı dokusunun kötü huylu (malign) hücrelere dönüşümü sonrası ortaya çıkan bir kanserdir. Rahim ağzı kadın üreme organlarından olan rahmin (uterus) çıkış bölümü ile vajenin birleşen kısmıdır.

Rahim ağzı kanseri zaman içinde yavaş gelişen bir kanserdir. Hastalığın neredeyse %99’unda altta yatan neden insan papilloma virüsü olarak adlandırılan ve HPV olarak kısa tanımlaması yapılan bir virüstür. Bu nedenle bayanların cinsel aktif olduktan sonra düzenli takibi erken tanı konulabilmesi için önemlidir. Son yıllarda bu virüse karşı geliştirilen rahim ağzı kanseri aşısı (HPV aşısı) çok sayıda ülkede rutin kullanıma başlanmıştır. Aşı farkındalığının ve aşılamanın tüm dünyada hızla artmasını ümit ediyor ve gelecekte bu kanser türü ile karşılaşmamızın giderek azalacağını umuyoruz.

Günümüzde erken tarama ve ciddi oranda bilinçlendirme kampanyalarına rağmen ancak hastaların %46’sına erken evrede tanı konabilmektedir. Tüm hastaları incelediğimizde 5 yıllık yaşam süresi rahim ağzı kanserinde %67’dir. Erken evre yani tanı anında etraf dokulara uzanmamış ve diğer organlara metastaz yapmamış olarak yakalanırsa 5 yıllık yaşam süresi, farklı bir deyişle hastalıktan kurtulma oranları %90’ı aşmaktadır. Bu da rahim ağzı kanserindeki tarama yöntemlerinin ve erken tanının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Rahim ağzı kanseri neden olur? Risk faktörleri nelerdir

Bir hastalığa yakalanma ihtimalini artıran her tür sebebi risk faktörü olarak adlandırıyoruz. Serviks kanserinin %99.7’sinin nedeni insan papillom virüs ile (HPV) infeksiyonudur.
HPV infeksiyonu olanlarda ilave olarak rahim ağzı kanseri gelişme riskini arttıran sebepler; sigara kullanımı, uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımı ve çok çocuk doğurmuş olmaktır.
Bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklara sahip olmak HPV infeskiyonuna yakalanma ihtimalini arttıran sebeplerdendir. Bağışıklık sistemimiz infeksiyonlara karşı bizi koruyan hücrelerden oluşur. Bağışıklık sistemimizin çalışmadığı durumlarda (HIV yani AIDS hastalığı, organ transplantasyonu nedeniyle kullanılan ilaçlar gibi) HPV infeksiyonunun hastalık yapma ihtimali artar.
HPV aşısı yaptırmamak, birden fazla cinsel partnerin olması veya genç yaşta cinsel ilişkiye girmiş olmak HPV infeksiyonunun bulaşma ihtimalini arttıran nedenlerdir.

Rahim ağzı kanserinin belirtileri nelerdir?

Erken dönemde rahim ağzı kanserine bağlı hiç bir şikayet ortaya çıkmayabilir. Bu nedenle düzenli olarak HPV infeksiyonu açısından genç yaşlarda taramaya başlanması önem taşır. Hastalık bölgesel olarak ilerlemeye başladığında kanama veya karın ağrısı şikayetleri başlar.
Adet dönemleri arasında kanama, menopoza girdikten sonra kanamanın tekrar başlaması veya cinsel ilişki sonrası kanama şikayetiniz oluyorsa mutlaka doktora başvurmalısınız. Tüm bu belirtiler rahim ağzı kanserinin öncü belirtileri olabilir.

Rahim Ağzı Kanseri Evreleri Nelerdir ?

Rahim ağzı kanserinin tedavisini belirlemede en önemli etken hastalığın yayılım derecesi yani evresidir. Bu nedenle rahim ağzı kanseri tanısı alan hastalarda tümör yayılım düzeyini yani evresini bilmek son derece önemlidir.
Biz de sizlerle, rahim ağzı kanserinin evreleme derecelerini anlatırken kısa ve özet olarak uygun olabilecek tedavi seçeneklerini de bu alanda paylaşmak istedik.

1. Evre Rahim Ağzı Kanseri

Kanser sadece serviks bölgesinde sınırlıdır. Bu evreyi çok erken evre olarak adlandırırız ve bu evre özel durumlar haricinde rahim ağzı kanseri ameliyatı için en uygun evredir.
Evre IA rahim ağzı kanseri henüz mikroskobik boyuttadır, bu evre ancak taramalar sırasında saptanabilir. Evre IB’de ise rahim ağzı kanseri gözle görülür boyutta ulaşmıştır, ancak 4 cm’den küçüktür, ayrıca rahim ağzı anatomik yapısı dışına taşmamıştır.

2. Evre Rahim Ağzı Kanseri

Bu evre de erken evre olmakla birlikte, çok erken evre olmaktan çıkmıştır. Bu evreye ulaşmış hastaların ancak çok azında ameliyat bir tedavi seçeneğidir. Rahim ağzı kanserinin bu evresinde radyoterapi eş zamanlı kemoterapi uygulaması ana tedavi seçeneğidir. Bu nedenle bu evreyi hasta ve yakınlarının anlaması, hekimlerin de bu evreyi optimum yapılacak muayene ve görüntüleme yöntemleri ile ayırt etmesi önemlidir.
Evre IIA, kanserin boyutu 4cm’den büyüktür ancak çevre dokulara yayılım olmamıştır. İşte sadece ikinci evrenin bu grup seçilmiş hastalarına ameliyat yapılabilir.
Evre IIB rahim ağzı kanserinde, tümör rahim ağzının anatomik yapılarını aşarak parametriyum olarak adlandırılan yağ ve bağ dokusuna yayılmıştır. Bu evre önemlidir, çünkü rahim ağzı kanserinin bu aşamasında ameliyat şansı ortadan kalkmıştır.

3. EVre RAhim Ağzı KAnseri

Tümör rahim ağzı dokusu dışına taşmış, vajen alt kısmına kadar ulaşmış, bazı durumlarda da böbrek tüplerini tıkayarak böbreğin şişmesine neden olmuştur. Ayrıca çoğunlukla rahim ağzı kanseri karın alt bölgesi içinde yer alan komşu lenf bezlerine metastaz gözlenir. Bu evre rahim ağzı kanserinde tercih edilmesi gereken tedavi yöntemi radyoterapi eş zamanlı kemoterapidir, ameliyat uygun değildir.

4. Evre Rahim Ağzı Kanseri

Bu evrede hastalığı tamamen iyileştirmek çoğunlukla mümkün olmaz. Vücuda yayılmış olan rahim ağzı kanserini geriletmek ve hastalığı kontrol altına almak ana tedavi hedefidir. Bu evreyi iki alt grupta sınıflayabiliriz.
Evre IVA’da hastalık uzak organlara yayılmamış ancak idrar kesesi, barsak gibi komşu organları içine almıştır. Yani bölgesel olarak ciddi düzeyde yayılmıştır. Seçilmiş hastalarda, kapsamlı tetkik yapılmış ve tümör karın alt bölgesi dışına yayılmamış ise radyoterapi eş zamanlı kemoterapi uygun olabilir.
Evre IVB rahim ağzı kanserinde ise karaciğer, akciğer, kemik, beyin ve/veya karın üst bölgesi, göğüs içi lenf bezlerine yayılım söz konusudur. Bu evrede kemoterapi ile eş zamanlı akıllı ilaç (hedefe yönelik tedavi) en uygun seçenektir.

Rahim Ağzı Kanseri Tedavisi

Rahim ağzı kanseri eğer çok erken evrede tanı konulmuş ise ameliyat, çok erken evrede değil ancak halen erken evre ise radyoterapi ile birlikte kemoterapi seçenekleri ön planda düşünülebilir. Hastalık uzak organlara yayılmış ise kemoterapi ve hedefe yönelik akıllı ilaç uygulanır. Tedavi seçimi hastanın özellikleri, kanserin türü ve yayılım derecesine göre belirlenir.

Erken evre rahim ağzı kanserinde tedavi

– Erken evre serviks kanserinde en yaygın kullanılan tedavi yöntemi ameliyattır. Ameliyat yöntemi olarak ise radikal histerektomi olarak adlandırılan (rahim ağzı, rahim ve çevre dokusunun lenf bezleri ile birlikte çıkarılması) yöntem uygulanır. Lenf bezlerinin çıkarılması bir sonraki aşamada ilave bir tedavi gerekip gerekmeyeceğini belirlemek amacı ile gereklidir. Ameliyat, rahim ağzı kanseri evreleme bölümümüzde özetlediğimiz gibi sadece çok erken evrelerde tercih edilir.

– Rahim ağzı kanseri henüz mikroskobik düzeyde (evre IA) saptanmış ise servikal konizasyon olarak adlandırılan rahim ağzı kanalının bir kısmının alındığı bir yöntem uygulanabilir. Bu yöntemin en önemli avantajı doğurganlığın korunabiliyor olmasıdır. Bu ameliyat türünde rahim ve yumurtalıklar korunduğu için hasta doğurganlığını kaybetmez. Ancak bu yöntem daha ileri evrelerde tercih edilmez.

– Doğurganlığın korunduğu diğer operasyon ise radikal trachelektomi yöntemidir. Bu yöntemde servikal kanalın tamamı veya bir kısmı ile uterus ve servikal kanalı saran parametriyum olarak adlandırılan bağ dokusunun çıkarılması işlemidir. Bu operasyon sırasında karın içindeki lenf bezlerinden de örnekler alınarak incelenir. Kanserin bu bölgelere sıçrayıp sıçramadığı kontrol edilir. Rahim ve yumurtalıklar bu ameliyatta korunur.

– Bu operasyon yöntemlerine uygun olmayan servikal kanser hastalarında diğer rahim ağzı kanseri ameliyatı yöntemleri kanserin evresine göre planlanacaktır.

– Eğer erken evre rahim ağzı kanserinde rahim tamamen alınırsa veya radyoterapi uygulanırsa doğurganlık ihtimali ortadan kalkacaktır.

– Rahim ağzı kanseri çok erken evrede olsa da, hasta ameliyatı istemez veya ameliyat için uygun bulunmaz ise radyoterapi tek başına tercih edilebilir.

– Bunun dışındaki durumlarda rahim ağzı kanseri bölgesel olarak ilerlemiş ancak uzak organlara yayılmamış ise radyoterapi eş zamanlı kemoterapi ile birlikte verilir.

Rahim ağzı kanseri tedavisinde radyoterapi

Radyoterapi yüksek enerjili X ışınlarının kullanıldığı kanser hücrelerinin büyümesini engelleyen ve kanser hücre ölümünü sağlayan bir tedavi yöntemidir. Kabaca iki farklı uygulama şekli vardır. Rahim ağzı kanseri tedavisinde kullanılan radyoterapi yöntemlerinden ilki eksternal radyoterapi olarak adlandırılan dışarıdan radyoterapi uygulamasıdır. Bu yöntemde farklı radyoterapi teknolojileri, cihazları kullanılarak vücut bütünlüğünü bozmadan ve herhangi bir şekilde vücuda temas etmeden uygulanır. Diğer yöntem ise içten radyoterapi brakiterapi olarak adlandırılır. Bu yöntemde vajina içine yerleştirilen bir cihaz aracılığıyla radyoterapi uygulanır. Erken evre rahim ağzı kanseri için bu işlem uygundur. Ayrıca bölgesel ilerlemiş kanserde dışarıdan yani eksternal uygulanan radyoterapinin bitimine ilave edilebilir.

Rahim ağzı kanserinde dışardan ışın uygulaması (eksternal beam radyoterapi, EBRT)

Günümüzde radyoterapi teknikleri ve teknolojisi oldukça gelişmiştir. Konformal radyoterapi olarak adlandırılan bu teknikler ile tümör alanına yüksek doz, normal dokulara ise olabildiğince az ışın verilerek yan etki minimuma indirgeriz. Bu yöntemde tomografi ve emar-MR gibi ileri görüntüleme yöntemleri kullanılarak 3-boyutlu radyoterapi yapılır. Radyasyon onkologları ve fizikçiler tümörün ve komşu normal dokuların alacakları ışın dozunu ayrı ayrı hesaplar.

Size en uygun kliniğin tespiti için bizi arayınız.

Türkiyenin en iyi kliniklerinde en uygun maliyetle tedavi için, ücretsiz danışmanımızı arayınız.

Op.Dr. Nuh GÜMÜŞTEKİN – Kadın Hastalıkları Doğum ve Genital Estetik Uzmanı

Tel ve Whatsapp: 0 533 016 52 69

Telefon
Instagram