Tüp Bebek Uygulaması

Tüp bebek uygulaması fikri ilk olarak 1930’larda ortaya atıldı. İnsanlarda canlı doğum ise ancak 50 yıl sonra İngiltere’de gerçekleşti. Bu zamana kadar teknolojinin ilerlemesi ve tecrübenin artması sonucu tüp bebek (IVF) başarı oranı giderek artmıştır. Tüp bebek uygulaması ya da IVF, anne adayından bazı ilaçlar kullanılarak oluşmuş yumurtaların ultrason eşliğinde toplanması, baba adayından sperm örneğinin alınması ve bu ikisinin laboratuvar koşullarında birleştirilerek döllenmesi ve döllenmeyi takiben seçilen kaliteli emriyoların 3.gün veya 5.gün (blastokist) anne adayının rahmine transfer edilmesi anlamına gelir. Kaçıncı gün transfer yapılacağı embriyo sayısı, kalitesi ve hasta özelliklerine bağlıdır. Tedaviye cevap kişiden kişiye değişir ve her tüp bebek denemesinde farklı yanıt elde edilebilir

Günümüzde daha yaygın bir şekilde kullanılan bir teknik olan mikroenjeksiyonda (ICSI) ise baba adayından elde edilen spermlerin doğrudan bir şekilde yumurtanın içerisine verilmesi ve yine döllenme gerçekleştikten belli bir süre sonra yeniden anne rahmine transfer edilmesidir.

Kimlere Tüp Bebek Tedavisi Uygulanır?

• Açıklanamayan infertilite (kısırlık)
• Kadındaki fallop tüplerinin her ikisinin de tıkalı olması
• Yumurtlama bozuklukları, ileri derece polikistik over sendromu
• Düşük yumurtalık rezervi
• İleri kadın yaşı
• Endometriyozis hastalığı ,endometriyoma (çikolata kistleri) durumunda
• Sperm sayı ve kalite bozukluklarında, azospermide
• Başarısız aşılama uygulaması
• İmmunolojik problemler
• Genetik araştırma gerektiren aile öyküsünün olması

Tüp bebek uygulama sayısı ile ilgili bir kısıtlama yoktur. Ancak gebelik elde etme oranı ilk 3 denemede en yüksektir. 3. denemeden sonra tüp bebek başarı şansı giderek azalmaktadır ama bu gebelik olmayacağı anlamına da gelmez. Tüp bebek uygulaması yapılan çiftlerin yaklaşık %70’i gebe kalacaktır, sadece %30’unda ileri teknolojiye ve tüm denemelere rağmen gebelik elde edilemeyecektir.

Telefon
Instagram